Endamı Cennet Kokan Yâr’e
Merhaba Göğüm
Derdimin dergahı satırlarda, derdimi seninle paylaşmak isterim. Seninle aynı derdi paylaşmayı bile aşk sayarım. Cahiller dertten kaçar, onu mihnet sayarlar. Sanırım “Cahillerden yüz çevir.”(el-A’râf 7/199) ayetini işiteli çok zaman oldu. Göğümdeki yıldız adedince semiğna ve ateğna yani duyduk ve itaat ettik.
Yüce Allah; Musa peygambere bana bende olmayan bir şeyle yaklaşabilirsin dediğinde, onda olup yüce Allah’ta olmayan şey zillet değil miydi? Zaten ayette El-Alîm olan rabbimiz “Secde et ve yaklaş.”(el-Alak 96/19) demez mi? Yani alçalarak yaklaş. Bizi alçaltan ve zillete düşüren derdimiz değil mi?
Soruyorum göğüm; beni ben yapan şey, benim en değerlim olması gerekmez mi? Derdimi; en değerlimi, beni ben yapan şeyi, varlığımı ayaklarının altına sermek isterim lakin rabbim o ayakların altına cenneti sermiş. O sebepten hayâ ederim. Bu satırlar; senin bendeki değerinin ve aşkımızın nişanesi olsun.
Gerçekten merak ediyorum. Yokluğuna bu kadar aşıkken, varlığın önümde tecelli ederken, bir an bile seni sevmeden nasıl durabilirim. Aşkımın büyüklüğünden korkuyorum. En büyük olan, korkunun sahibine sığınırım. Yine de seni El-Vedûd olan rabbimizden daha fazla sevemem bilirim. Bu arada; kaynağı imanım olan hayâmın önünü kesemiyorum. Seninle aynı satırlarda yalnız kalmaktan hayâ ederim. Rabbimin eli; aklımızın, kalbimizin, dilimizin, gözlerimizin, ellerimizin ve dahi tebessümlerimizin üzerinde olsun. Aşkı yaratan rabbimiz, aşkımızın şahidi olsun. Rabbim bizimle olsun.
[…] Tek sermayesi kalbi olacak kadar zenginim ben. Eğer tek bir şeyim varsa ve o da kalbimse ve senden ibaretse her şeyim sen olman gerekmez mi? Sen benim her şeyimsin. Affına sığınarak, gökyüzü yeryüzünün her şeyi değil mi? Taş küreyi baştan başa saran yeryüzünün masmavi gökyüzünden başka neyi olabilir ki? Sen ve ben misali gökyüzü ve yeryüzü misali… […]